Yağmur üstümüze suç misali yağıyordu, hain sokaklarda…
Yanaklarımızdan dökülenler, günahlarımızın savunmasıydı!
Rüzgar; yaşanan her şeye tanık olmuş, tehditkar esiyordu…
Saçlarımız, evet saçlarımız hakaret gibi yeryüzünde
savruluyorken;
Şehir, yavaş yavaş gözlerini geceye yumuyordu.
Gözlerimiz, ihanetimizi göz kapaklarımızın ardında
saklıyorken;
Soğuk, bir buz misali kalplerimizi nefretiyle donduruyordu.
Ellerimiz, kelepçe gibi kenetlenmiş birbirine canımızı
acıtıyorken;
Ayrılık, acımasızca etrafımızı bir katil gibi sarıyordu.
Cinayetimiz, bedenlerimizdeki ölü ruhlarımızı çalıyorken;
Bizden geriye kalan sadece katil düşüncelerimizdi…
Sözcüklerimiz, öldüresiye kahrediyorken sevgimizi;
Biz, evet sen ve ben çoktan terk edilmiştik yalnızlığımıza…
Şimdi;
Issız sokaklarda hıçkırıklarımıza eşlik eden, yalnızca bizi
takip eden gölgemizdi…
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder