Kız, başını cama yaslamış hızla
giden arabanın etrafında akan şehri izliyordu. Daha önceden kar yağdığı beli
olan şehirde şimdi karla karışık yağmur vardı. Sonra kızın gözü şehir kuşağını
izlediği cama takıldı. Gördüğü şey çok tanıdıktı. Sanki içine dökülenlerin
yansımasına bakıyor gibiydi. Buğulu ve damla dolu camın üzerinde kendi
gözlerine rastladı. Sanki buğunun arkasına saklanmış gibiydi gözleri. Aniden
irkildi kız. Yansıyan gözlerinin içinde bir manzara yüzüyordu. Yapraksız uzun
ağaçlar, bembeyaz bir deryanın içinde sonsuzlukta kayboluyordu. Manzara
gözlerine bakıyor, gözleri ise cama yansıyordu. Yalan! Kızın içi buz tutmuş
gözleri ise ağlıyordu. Dışarısı gözlerinin yansıması, cam ise yaşlarının
aynasıydı.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder