Sayfalar

Translate

12 Ocak 2013 Cumartesi

Kayboluş...



Çaresizce gözyaşlarımın ve kendi karanlığımın ardına sığınmaya çalışıyorum. Sessizliğimi beynimdeki binlerce düşünce delip geçiyor. Susmaya çalışıyorum. Olmuyor...Karanlıkta bir mum ışığı tadında sevinçlerim oluyor bazen ama onlarda bir hüzün esintisiyle yitiriyor aydınlığını...Yine karanlığa mahküm bir gece yaşıyorum; binlerce tutsak geceye bir tutsak gece daha ...
En kötüsü kendimi tanıyamaz ve anlayamaz oldum.Aynaya baktığımda , karşımda koca bir kaybolmuşluk görüyorum.. Kendi hiçliğinde kaybolmuş bir yaşam ve yaşanmışlıklar.. Belkide, en caresiz en ıslak gecemi yaşıyorum. Başım ağrıyor... İçtiğim onca sigaranın susuzluktan başka getirisi olmuyor.. Bir anlık ateş , yakıyorum ... İçime çektikçe kendi hayatım gibi usul usul yanıyor , kül olup kayboluyor adeta.. Bitemedim... Bitemiyorum...
Dedim ya bilmiyorum... Belkide en umutsuz en mutsuz en kararsız gecemi yaşıyorum.. Karar veremedim.. Yaşlarımın anlatmak istediklerini anlayamayacak kadar suskunluğuma gömüldüm..Ya benim kendimi bu karanlığa iten, yada bişeyler benim bu karanlıkta kaybolmamı istiyor..
Şartsız ve kayıtsız kalmak istiyorum bu hayata, yaşadıklarıma...Aslında kendimi bile bırakıp gitmek istiyorum.. Kaçmak belkide, kaybolmak...
Düşünmek yada ağlamak ne kadar çare olamıyorsa suskunluğuma,konuşmakta okadar kifayetsiz kalıyor anlatmak istediklerime.. Yalnızım yine her sıcak kar tanesi gibi , tek fark düştükçe donuyorum binlerce parçaya bölünmüş görünüşümle.. Eritmeye yetmiyor hiç bir güneş beni, hiçbiri yırtıp atamıyor karanlığımı..
Çok geç artık...

Hiç yorum yok: